Powered By Blogger

20 Şubat 2010 Cumartesi

Dreams of night

Bugün yine rüyalarımın ne kadar gerçeğe yakın olduğunu gördüm rüyamda hiç tanımadığım bir kız tarafından kolumdan kelepçelendim ve uzaklara götürüldüm ama nasılsa bu yüzü hiç görmemiştim ama kendimi çok yakın hissetmiştim saat kaçta kalktım ona bile bakmadım. Mutlu olmuştum sanırım ...

Akşama kadar bu yüz aklımdan çıkmadı fazlasıyla etkilenmiştim çünkü , onun beyaz tenli,hafiften y
anaklarının allığı , sevimli gamzesi ve safiyane yüz ifadesi vardı aklımda . Uzaklara götürülmem gerçek olur mu bilmem ama, o daha önceden facede eklediğim ama hiç profiline bakmadığım Tinaya çok benziyordu. Yine garip bir durumun içinde bulmuştum kendimi istemeden aşık mı oluyordum yine hem de hiç bir şekilde tanımadığım, görmediğim, bilmediğim bir kişiye bu kişi Amerika' da dahi olsa .Garip ama gerçek . Profiline gezdikçe ona olan hayranlığım bir kat daha arttı . Barbary wine adlı grupta vocalmiş .Sesi ile beni büyüledi desem yeridir . Tarzıda Amerikan ve Irish Folk . Çaldıkları müzik kulağa çok hoş geliyor .Küçük bir grup ama şarkıları çok güzel dinlemenizi tavsiye ederim .Onun birkaç parçasını dinlemem yetti ama albümü olsa alırdım bakalım artık belkide ulaşabilirim ...Sadece bununla kalsa iyi, birde kitap dükkanı varmış .Tam hayallerimdeki kadın desem yeridir çünkü rüyama girdi..Ne garip!

Yani yapabilsem tüm hayatını öğrenmek isterdim ... Rüyalarıma giren kadın...Ama öğrensem ne çıkar o da ayrı mevzu şimdi diyorum. Şu an param olsa Amerika'nın Pittsburg'un yolunu tutsam atlasam uçağa gitsem konserine dinlesem.Sırf macera olsun diye ama ne güzel olurdu diyorum .Beni anlamasına da gerek yok . Sadece bir hayalin parçası olsun yeter çünkü gerçkler acı veriyor.

Ah ah rüyalar! İnsanı ne garip ediyor hele de benimkiler gibi bu kadar gerçeğe yakınsa birde ...


ÇOOOOK mutlu oldum blog :D

Dinlemek isteyenler için myspacede buldum :

http://www.myspace.com/barbarywinemusic

http://www.barbarywine.com/music.htm

Rüyalar ve hayaller işte ne yaparsın...

Belki birgün seni de görürüm Tina neden olmasın ?

Time out! no extra time...

Hatanın dönüşü zor olsa gerek bazen imkansız gibi gözüküyor ama bir yolunu bulup dönmek gerekiyor. Bir kapıda bu kadar uzun süre beklemenin anlmsızlığını anlamış durumdayım..

Her neyse artık bu saçma saplantılı bağlılığımdan benim her yaptığım işi yanlış anlamasından bıktım artık .Ona yaklaşmaya çalıştıkça çabalarım her nasılsa bir şekilde engellenmiş gibi duvara çarpıyordu. Sanırım buydu beni ona bağlayan ama yeter artık her anımda onu düşümekten ve ondan uzakta olmaktan yoruldum ve vazgeçiyorum . Onun yüzüne bakmak bile kalbimi derin yaralar açıyorken bunları söylemem gerekiyodu . Neden bu kadar bağlanıyorum ve bu kadar yoruyorum kendimi bilmiyorum . Tarifi ne mümkün anlatmak ne zor ama çok büyük acı her an yanında olsa da onun seni anlamaması ...



Ah ah ! Ne desem ki aklımı başımdan almıştın . Hem de ne alma . Bundan yaklaşık bir buçuk ay öncesiydi okuldan çıktım yine aklımda sen vardın ve dilimde dert olur şarkısı harbi dert oldun ... Ne önüme ne arkama ne sağıma soluma bakıyordum ... Bi arabanın altına kalmama ramak kalmıştı . Kornaya basıyor ama duyan kim duymak için kulakla beyin koordinesi lazım bendeki beyin çoktan uzaklardaydı . Son anda kendimi yolun kenarına atmasaydım ne olurdu acaba değer miydi senin için ölmeye ?

Artık ne önemi var ki ölmüşüm yaşamaşım sen beni anlayıp kalbinden bir parça yer etmedikten sonra ama yok madem öyle ve madem ben seni bin düşünürken sen istediğim biri bana vermiyorsun sevgi toplandıkça değil çarpıldıkça büyür diye düşünüyorum benim sevgim koskoca bir ' 0 ' dan başka bir şey ifade etmiyor .

Ya ben ya sen gideceksin buralardan bu şehir dar geliyor nefes alamıyorum . Karşılksızz seni deli divane gibi düşünmeyeceğim artık seni o güzel gözlerine bakmayacağım .Aklımı alamayacak gülüşün desem de bunlar senin için boş sözler gelecek belkide ama seviyorum ne yapıyım ama çok seviyorum keşke bu kadr sevmesydim ya vazgeçerdim ya da bir anda söyler kurtulurdum bu kalbe bu kadar yük olduğun yeter

Git artık !!!


Time out! no extra time...

9 Şubat 2010 Salı

Çentik

Keşke kendime daha çok zaman ayırabilseydim diyor boşa giden bunca zamanın ardından yorgun bedenimde çentikler atmaya ediyordu zaman.Bu yaşıma kadar ne yaptım sorsalar heralde bir hiç derdim belkide bir çoğunuz böyle diyecek . Ne yapıyoruz ne için yaşıyoruz her gün aynı monoton hayat koştur dur hiç bu koşuşturma arasında ne yapıyorum ben dediğiniz oldu mu ?Ben de şu aralar fazlasıyla olağan bir durum haline geldi . Ben geçen zamana direniyorum bi şekilde hayatıma tekrar yön verip kazanacağım benliğimi .Çünkü benliğimizde durağan olmadığından yeri gelir uçar gider belkide siz bir başkası olmuşsunuzdur farkında bile olmazsınız... dikkat edin!! ... Bunca zamandır çok saçma şeyler peşinde koşmuşum ve üzülmüşüm ve yeri geldi ağladım ama bu şekilde tanıdım ve öğrendim hayatı daha çok yumruk yedikçe ve savaştıkça kendimi daha güçlü hissettim. Siz siz olun yumruklardan korkmayın onlar sizi güçlü kılacak iksiri içinde taşır eğer yaşrsanız korkmayın ve hayata sımsıkı sarılın. İyi ki de acılar var diyor bazen insan hayatındaki güzelikleri görmek için bunlarda gerekli ...Üzülmek pek hoş değil ama kaybedilenide getirmesede yeni şeylere ufuk açmamızı engellemediği sürece normal görülebilir .

hoşçakal blog ;)

2 Şubat 2010 Salı

Yaşam ve mutluluk

Sorma kaç yıl oldu bilmiyorum acılarla geçen
Yorgunum çok hemde çok
Ciğerlerim hışırdıyor, öksürüyorum hafiften
Gözlerimin altı şişmiş ama ağır aksak yazıyorum
Ama yorgunda mutsuz da olsa yaşıyorum
Her ne kadar ben bunun adına yaşamak demesem de
Belki de yaşamak budur yaşmaktan anladığım herneyse
Rockofeller gibi zengin olmak mı , yoksa
Hitler gibi acımasız olmak mı ,yoksa
Cengiz han gibi tüm dünyayı ele geçirme peşinde koşmak mı hayat ...
Tarihe çok büyük harflerlerle geçmiş insanlardı acaba onlar mutlu muydular
Belkide değildiler
Küçük ve perişan hayatlarımızda biz belkide daha mutluyduk
Gerçek mutluluğun tek yolu var galiba
Mutluluk tek başına elde edilecek bir şey olmadığı
Yunus Emre'nin dediği gibi :
....Hepisinden iyice. 'Bir gönüle girmektir' ...
Kısacası mutluk gönülden gönüle akan bir çeşmedir tek başına elde edilen şey mutluluk değildir
Konusal olarak bütünlük olmayabilir ama beynim ve kalbim kadar parçalı olamaz şu an ...
İyi geceler